3 Kasım 2014 Pazartesi

Bizden bi sikim olamayacağı gerçeği



Adı sanı belli otomobil sevdalısı makasçı bir adam evleniyor. Kornalarla konvoy halinde gidiyor. E-5'in ortasında bütün trafiği durduruyor. Fotoğraf falan çekiniyor. Başka bir videosunda da bu yavşaklığını, "İSTANBUL DURDU" diye gururla paylaşıyor.

Nasıl olsa polis gelmez, gelse de o gelene kadar ben çoktaaan... Geldi ve yakaladı diyelim, en mutlu günüm der ağlar zırlar, cebine para falan sokmaya kalkarım. O da mı olmadı, yazacağı ceza en fazla 200-300 TL. 

Arkadaş biri değil ikisi değil, bütün millet böyle bencil orospu çocuğu mu olmak zorunda. Tali yoldan gelir zart diye önüne çıkar. Kaldırımda motosiklet sürer. Sırada önüne kaynamaya çalışır. Tek şeritli caddeye park eder. Esnafı dükkanın yarısını kaldırıma kurar. Zaten iki metre olan kaldırımın genişliğini otuz santime indirir. Çünkü ona küçüklüğünden beri öğretilen şey 'ağlamayana meme yok'tur. 'Sen önce kuralı çiğne, baktın birisi ses çıkarttı o zaman geri adım atarsın'dır.

O ön koltuktaki türbanlı gelin ablaya "Bu, en büyük günah, kul hakkı yemek değil mi?" desen. "İki dakka da idare ediversinler" veya benzeri bir şey diyecektir. Devletin kuralını geçtim, inandığı dinin kuralını bile siklemiyor. Çünkü, kanunlara kurallara uymamak genlerimize işlemiş. Kurala uyana korkak,  işini düzgün yapana enayi, çalışkana inek, görgülü kibar birisine ise "entellik yapma yarraam" deriz. İnsan gibi yaşamak neyimize. Karnımızı doyuralım, düdükleyecek bi' karı veya düdükletecek bi' herif bulalım yeter.

Bunları söyleyince de 'efendilerinin ağzıyla konuşarak, kendi milletini yeren batıcı züppeler' oluyoruz. Ulan çok mu şey istiyorum at yarrağı. Azıcık insan olun diyorum.

Ama sorun sende değil kardeşim. Baştaki sikerim hakkı hukuku, mahkeme kararını diyip, şehrin ortasındaki ormana gecekondusunu kondurursa tebaası da bulduğu yere sıçar.

Siyasete de değindim, rahatladım.